8 Ocak 2009

2008 Muhasebesi


Şöyle bir baktım, geçen yıl neler yapmışım diye...Düzenli blog yazmayı başarsaydım hatırlamak çok daha kolay olacaktı tabii...Burayada 2 haftadan fazladır yazmadığımı biliyorum. Aslında blog yazmaya tam olarak 2005 de başlamıştım,2006 ya kadar aralıklarla sürdürmüş, sonra Mayıs 2007 de tekrar başlamış 5-6 ay sonra yine bırakmıştım.Yani yazmakla ilgili yazmayı istemek ama bunu düzenli başaramamak gibi bir sorunum var.Hamileliğimi öğrenince en çok bugünleri sonradan hatırlayabilmek için, hatıra kalması için yazmak istedim ve yeniden başladım ama bu gerçekten bir disiplin işi bence.
Yeni yılın ilk haftasında geçen yılı düşündüm.Mesela 2008 Şubat ta İzmir e seyahatimiz olmuştu, soğuk olsa da oldukça gezmiştik.Bu ara tatildeydi tabii.Döndükten sonra 18 Şubat ta İstanbul da çektiğim fotoğraflar var, her yer karlarla kaplı.Duru nun doğumu ile ilgili verilen son tarihin 21 Şubat olması bana karlı günleri hatırlatıyor. O kadar karlı bir günde gelebilir mi acaba...Belli olmaz.

Haziran da hamile olduğumu öğrendim,Haziran sonunda babamı ziyaretimiz ve Çankırı (girişteki fotoğrafı orada arabadan çekmiştim), Temmuz da bir hafta annemle Bodrum tatili, Ağustos da 2,5 yıldan sonra kardeşimi tekrar görebilmek, O'nun nişan telaşı, aynı ay en yakın arkadaşlarımdan birinin evlenmesi o tarihlerde gittiğimiz 3-4 günlük Kayseri, 2 günlük Çeşme kaçamağı,tabii Eylül le birlikte tekrar okula başlamam, doğumgünlerimiz, Ekim de kardeşimin düğünü,Kasım da başlayan Sapanca Kırkpınar keşiflerimiz ve bu süreçte neredeyse 8 aydır hamilelik,hastane,Dr. maceraları...

2009 un 2. ayında olması muhtemel doğumla ilgili endişelerimin arttığı bugünlerde düşünmemeye çalışıyorum ne doğumu, ne de sonrasını. 'Yaşayıp göreceğiz' diyorum soranlara, herkesin iyi dileklerine ihtiyacım var gerçekten, zor işlermiş bu işler.

6 yorum:

barkan dedi ki...

gocccum bisi olmaz ginali guzum. ben degil de yengesi gorur artik durucugu

mine dedi ki...

tuğçecim hiçte zor iş değil bunlar canım..öyle bir oluyorki şaşıyorsun vallahi bak bizim kız 25 günlük oluverdi bile..hersey geciyor acılar diniyor inanki sezeryan bile oyle kolay gelıyorki canım durunun yüzünü görünce bişeyin kalmayacak...hiç düşünme...

öptüm..

mummy dedi ki...

İnşallah sağlıkla alırsın bebeğini kucağına..

Yaz bugünlerde hislerini daha çok yaz....hamilelik günlerini özledikçe dönüp okumak çok hoş hisler bırakıyor insanda...:)

Sevgiler..

Tuğçe dedi ki...

@Barkan: Canım adını yazmak daha kolay değil mi her defasında o harfleri yanyana getirmekten :)
Keşke sen de gelebilsen, ben özlüyorum seni...Gelsin de Işıl inşallah tabii görür.Öptüm sizi!

@Mine: Canım sağol ya moral verdin gerçekten.Ceylin e de maaşallah, zaman ne kadar hızlı ilerliyor.Öptüm güzel kızını...

@Mummy: Çok teşekkür ederim, inşallah.Okul bir tatile girsin daha çok yazacağımı umuyorum...Bu aralar son sınavları okuyorum, e- okul vs. Ara tatille ben de doğum iznine çıkmış olacağım.

Adsız dedi ki...

ben en çok sapanca kırkpınar keşiflerinizi sevdim, devam etsin istiyor bu raşşan kişisi!

senem dedi ki...

Tuğçe merhaba

Ne kadar az kalmış doğuma.. sağlıkla gelsin inşallah Duru Hanım.. bu arada fazla düşünmemekle en iyisini yapıyorsun. Hiiiç merak etme, herşey olup bitiyor ve sonra hareketli, heyecanlı, mutlu bebekli günler başlıyor. bu aralar blogu bol bol güncelle, sonra kolay kolay firsat bulunmuyor :-)

Bu arada biraz geç kaldım belki ama bir minik tavsiye: oyun halısını neva çok sevdi, biz kullanıyoruz ama asıl titreşimli ana kucağı olmazsa olmazlardan bence. Bizimki fisher and price'ın çok da öyle allengirli olmayan bir modeli ama çoook işimize yaradı. özellikle ilk aylarda bebeği başka nereye koyacağını bilemiyor insan. diyeceğim o ki oyun halısı konusunda kararsızsan belki ana kucağı ile değiştirebilirsin.

sevgiler :)

senem