5 Haziran 2009

İlk Blog Buluşmamız ve Son Günler

En son etrafımızı kuşatan radyasyon ağından şikayet etmiştim yaa...İşte hala o konuyla ilgili araştırma yapıyorum. Tabiiki verdiği zararın boyutu tam ispatlanamamış yani bu konularda yapılmış yeterli çalışma, araştırma yok. Yaptığım araştırmalar gösteriyor ki eğer bu baz istasyonları gerçekten denetleniyor ise yine de şanslıyız bir nebze çünkü belli frekans aralıklarını geçerse o zaman gerçek bir tehdit oluşturuyorlar. Şimdi bütün apartman, kimse istemiyor zaten, tanıdıklarına danışarak, bir ön hazırlık içindeyiz. Emsal teşkil edecek dava tutanaklarına ulaşmaya çalışıyoruz. Bir de sanırım buradaki istasyonların izin belgeleri, ruhsatları yok. Bu doğruysa işimiz daha kolay olacak. En üst dairede oturan (zavallı genç bir çocuk ve kızkardeşi) kiracıyı da ikna edersek yol katedeceğiz gibi görünüyor. Bakalım neler olacak. Herşeyden önce doğru bilgilenmeye çalışıyorum ama çok çok az ciddi kaynak var...Levent'in süper bir fikri var, yaptıracağız galiba...Sadece psikolojik olarak işe yarar belki, kocaman bir pankart yaptırcakmış. Sağlıklı bir çevrede yaşamak istiyoruz gibilerinden....Sizce o adam utanır mı böyle bir afişten? Bence utanmaz ama cümle alem duymuş olur, yine de adam rezil olmuş hissetmez kendini bence...Gelişmeleri aktaracağım. Size tam da çalışmalar yapılırken çektiklerimden bir kolaj! Süsledim tabii, duygularımı daha iyi ifade etsin diye...

Geçen haftadan özet geçersem, Duru yattığı beşikte ( hiç beşik olarak kullanmadık desem yeridir) artık çeşitli akrobatik hareketler yaptığından büyük yatağını kurduk. Tabii tam dönemediği veya oturmaya çalışıp yükselmediği için çok tehlikeli değildi, belki bir süre daha yatardı ama biz yine de büyüğe terfi ettirdik. En son beşik görüntüleri işte böyle...


















Geçen Perşembe Gymboree'ye gittik. Dedemiz bizi 'Haydi, Allah zihin açıklığı versin!' diyerek uğurladı. Yanımda fotoğraf makinem vardı ama yanlış anlaşılmasın, sonuçta deneme dersine gelmişiz diye, çekmedim. Ama herkese fikir vermesi düşüncesiyle izlenimlerimi ve öğrendiklerimizi buraya da yazarım...Gerçi bilinmedik şeyler de değil tabii...Bu da başka bir yazı konusu olarak kalsın...
Eveet, bugün Cuma olmuş (ne çabuk!!!) Salı günü Ela'nın Özgür annesi, ve anneannesi ile tanıştık...Çok mutlu oldum bir anne beklerken iki anneyle birden tanıştım...Gideceğimiz gün annemin sabah söylediği ise tekrar tekrar güldürdü bizi...
'Duru sen nasıl bir bebeksin böyle, daha geçen hafta okula gittin bugün de arkadaşınla mı buluşacaksın?'Daha dünyaya geleli 3,5 ay oldu! Şuna bak...'
Hepimizde kahkahalar tabii...

Burada Duru yeni uyanmış, Eloş'un da uykusu gelmiş, birlikte anneanneye bakıyorlar...
Ela'yla Duru ilk yanyana geldiklerinde hemen Duru'nun esmer olduğunu düşündüm. Ela da tam sarı papatya ama...Çok tatlı çook maaşallah...Pembişleri de giymiş, çok yakışmış sarı papatyama benim...
Bir ara Duru uyudu, Ela uyanıktı, sonra Ela uyudu, Duru uyandı; birkaç saat oturduk ama kızlar çok uyumlulardı, hiç sorun olmadı. Arada emdiler tabii, o da var. Ama çok güzel bir öğleden sonraydı. Sohbet hiç yetmedi, o kadar çok şey kaldı ki konuşamadığımız...(Ki bunu çok konuştuğum halde söylüyorum!) Özgür de çok kafa dengi biri tahmin edeceğiniz gibi...Yazdığı gibi. İçten. En kısa sürede yine buluşmayı çok istiyorum Özgür'le...(Anneannemiz de İstanbul'da olursa tabii çifte kavrulmuş olur keyifler!) Kısaca (kendimi saymıyorum) Durucuğum ilk arkadaşıyla buluştu. Çok mutlu oldu.Diğer arkadaşlarıyla da tanışmayı çok istiyor!



'Hoşçakal Ela! Yine görüşelim...'

9 yorum:

kuzunun annesi dedi ki...

1. Bence o adam utanmaz
2. Abi şizi kıskanıyorum yaa , keske bende olsaydım :(((
3. Kızları bahane edip siz büyükler , muhabbetin belini kırmış olmayasınız :))) Hahahaha...
4. Bugün bana da uğra , mimin var .
Çok öperim . ( Bu arada bizim İstanbul planları 6-7 temmuza sarktı . Bakalım nasıl yapiciz ..)

Hülya Cinsçiçekçi dedi ki...

ben ist.a gelirsem bizimkileri de tanıştırırız. hastayım duru'nun çekik gözlerine ve cool bakışına zati...
eee oğluma gelin, kendime kafa dengi dünür bakıyorum da belli olüür mü??
(ay şu kelime doğrulama çok gıcık bi halta da yaramıyo. kaldırsana yaa)

Adsız dedi ki...

hülya hanım hülya hanım huuuu istanbul kızlarina sarkmayalim lutfen alooo :) tugcecim, blogunu seda sayan programına cevirdigimiz icin sori seker.
bu kızlar coookk tatli kıskandim, keske benimde sartlarim musait olsaydi da gelebilmis olsaydım, bi dahakine insallah ben de / biz de olurum/z. optum...

mine dedi ki...

bizde tanışmayı cok isteriz ..

yeliz dedi ki...

teknolojiye karşı savaşta çoook başarılar diliyorum, umarım yol katedersiniz.
iki güzeli yanyana görmek ne güzel, çok tatlı görünüyorlar, insanın içi gidiyor valla.

Primarima dedi ki...

:):)
Bayılıyorum ben Durunun saçlarına yahu...hem karalığına hem fazlalıgına.Benm kızım kabakdı, sacsız dogdu, 1 yasına kadarda sacsızdı böyle saçlı cocuklar görunce hoşuma gıdıyor tabıkı:)

aysema dedi ki...

Çok tatlılar çok... Bakmaya kıyamıyorum.

Sevgiler...

Ozguranne dedi ki...

Görüşelim tez zamanda:)

Tuğçe dedi ki...

@Kuzumun Annesi:Tersten gideyim...
Canıım, ben mimi bu hafta yazıyorum söz!
Bir de tabii önce biz önce biiz :) Ama bilmiyor musun mutlu anne=mutlu bebek...
Kıskanacağına al biletini gel! Ya da kocana takıl, O maaşallah Evliya Çelebi :)
Utanır mı hiç!

@Hülya: Hülyacığım sen gel biz çok isteriz tanışmayı...Belki biz İzmir'e geldiğimizde denk geliriz belli mi olur :)

@Kiraz: Kiraaaaz, Kiraaaaz...Reca ederim, ne demek.Mutlu oluyorum ben yorumlara çok! S.S. da kimmiş ayrıca!O gezsin tırla :D :D çok komik reklam ya ne berbat :)
Sen git gel görüşelim inşallaah:)

@Mine: Tanışalım Mineciğim...Ben de isterim çok :)

@Yeliz: Mücadelemizde ilerleme var, yazarım Yelizcim sağol...İstanbul'a gelirsen mutlaka önceden haber ver.

@Prima : Ebrucuğum sağol çok. Ama bak ne fıstık kızın var şimdi, saçları da sarı sarı o biçim :)

@Aysema: Teşekkürler! Ben de hep bakıyorum fotoğraflara, doyamıyorum...10 numara kızlar bunlar... :)
Sevgiler...

@Özgür: Evet evet! Görüşelim.... :)