29 Ocak 2009

Hazırlıklar,hazırlıklar...

Son haftalarımı izne çıkmış olmanın getirdiği rehavet ve baharı aratmayan ılık havanın da etkisiyle tamamen gez-toz-ye-iç-yat şeklinde geçirdim sayılır. Zaman zaman da 'Eyvah çok az kaldı, şu da eksik, bu da eksik...' gibilerden kendime gelip deli gibi çalıştığım da oldu, ya da sonradan yapamam diye düşünerek mutfak kuşu olduğum zamanlar da. Hatta bu duruma yedikleri açısından memnun olan ev ahalisi bebeğin elinde kepçe ya da çırpıcıyla falan geleceğini söyleyerek dalga geçtiler :)

Kısa kısa şöyle bir son haftaları özetlemeye çalışayım,


* 37. hafta itibariyle doğum öncesi iznine ayrılmam gerekiyordu. Ancak Şubat tatiline rastlayan bu zaman dilimi zaten tatil olduğundan ve Dr.um da doğumların çoğunlukla 40 haftadan önce gerçekleştiğini söylediğinden kendisinin teklifi ile bir hafta önce izne ayrıldım. Yani 16 Ocak Cuma son iş günümdü...Yapılacak işlerin hepsini zaten bitirmiştim çoktan, sadece bir evrak kontrolü ve imza için gittim ertesi hafta Pazartesi o kadar.Görebildiğim herkesle vedalaştım. Eylül de başlayacağım çalışmaya tekrar,bu aranın yeterli ve uzun bir zaman olduğunu yani şanslı olduğumu düşünüyorum.

* Bundan yaklaşık 3 sene önce kalbimde bir rahatsızlık olduğunu öğrenmiştim. Mitral Valve Prolapsus denilen bu durum ciddi bir şey değil (miş) ama tabii kontrol altında tutulması gerekiyor.O yüzden her yıl ya da 6 ayda bir hastaneye gidip EKO çektiriyorum. Hamileliğin başlarında (17.haftada) gittiğim kontrolde ilerleme olmadığını, doğuma engel ya da zorlaştıracak ya da bebeği etkileyen birşey olmadığını söylemişlerdi. Doğuma yakın tekrar gelin dedikleri için 2 hafta önce tekrar kontrole gittim. Rutin Eko kontolün yanında bir de Dr. kan ve idrar testleri istedi. Yine 5 tüp kan aldılar ama olsun içimiz rahat etti, çok şükür yolunda gitmeyen herhangi bir şey yok :)

* Geçen Cumartesi sevgili kendisini bebek odası süsleme işlerinden sorumlu ilan eden arkadaşım bize geldi, hep birlikte Eminönüne gittik. Böyle alış-verişleri yapmak gerçekten çok zevkli, minik minik ne kadar çok çeşit, ne kadar şirin şeyler. Tabii ben yine en sadelerinden bir şeyler bulmayı başardım...(Sanırım :)) Bakalım nasıl olacak ben de merak ediyorum...

* Sanki doğumdan sonra hiç kimseyle görüşemeyecek, hiç bir yere gidemeyecekmiş gibi bir endişem olduğu için (deneyimli anneler ne olur söylesin haklı mıyım abartıyor muyum?) olabildiğince çok arkadaşlarımla görüşmeye çalışıyorum. Listeden sadece 3 kişi eksilttim daha plan program yapmam gerek anlayacağınız...Sinemaya hala gidemedim ama 2 tiyatro izledim. :)

* Bu habere de çok sevindim çünkü Su bebekle Duru arasında 2 hafta var, benim de haliyle takip ettiğim bir hamilelik süreci oldu bu, medyadan tabii...Ve mutlu son! O yamuk ağzıyla ne kadar şirin ne kadar masum değil mi?

* Bundan neredeyse bir ay önce Duru nun ilk çamaşırlarını yıkayıp, ütülemiş, dolabına yerleştirmiştim. (Ütü sürecinde felaket zorlandım, minik minik bir sürü parça... :( (neyse ki çoğu bitmişti) Bir de her an herşey olabilir diye hastane çantasını hazırlamıştım. Bu hafta çantayı tekrar düzenledim, eksik parçaları tamamladım vs ama tabii çanta odada, yerde ve kapağı her daim her türlü revizyona hazırlık olsun diye açık bekliyor. :)

* Benim canım annem benim bebeklik giysilerimden bazılarını saklamış. Yıllarca bir sandığın içindeydiler bazen O birşey ararken çıkarıp bakardık eğlence olurdu bize. Aklıma geldi, çıkardım bazıları sararmıştı, şu sandık lekesi dedikleri hani. Onları da yıkadım öyle hoşuma gitti ki öyle garip bir duygu ki neredeyse 30 yıl beklediler, 30 yıl sonra şimdi benim kızım mı giyecek bunları...Oof çok acaip! :)






































* İşte o saklananların arasından bir de bu battaniye çıktı, bayıldım ben buna. Annem bu battaniyeyi az kullanmış, dışarı gezmeye çıktığımızda pusetin üzerini örtmüş vs. En beğendiğim parçalardan, çok güzeel :)



















* Hamilelik eğitim seminerine katıldım yine geçenlerde, gerçi arada 2 semineri kaçırdım gidemedim ama olsun. Yine unutmamak için buraya da yazmak istiyorum öğrendiklerimi...

* Artık her hafta gidiyoruz Dr.a. Şimdilik hiçbir sıkıntı yok.Son 2 haftadır NST ye de bağlandık, ilkinde beni unuttuklarını sandım, tavan detaylarını ezberledim ve odanın çok sıcak olmasının da etkisiyle uyukladım sanırım.... :)Doğumhaneyi, annelerin alındığı odaları gezdim ve alıştım gide gele hastane ortamına,haa bir de pelvis muayenesi oldum 36. haftada. Gayet müsaitmiş bizim çatı. Sanırım herkesin aksine Sezaryenden korkuyorum ben. Yani şartlandırmamaya çalışıyorum kendimi bir şekilde çıkacak bu bebek diye...Bakalım bununla ilgili de ayrı bir post yazmam gerek. :)

* Bizim ailede anneanne-babaanne tayfasının klasik anne olmamaları olsun teyze,hala vb bilimum akrabaların uzaklığı olsun benim Jr. Derya Baykal olmamam ve başladığım bir atkıyı bile bitirememem vs vs sebeplerle çok istememe rağmen Duru nun bir çift patiği yoktu. Kış bebeği olacağı için (kendi ayaklarımı ısıtamam ben hiç o yüzden taktım herhalde kafaya) muhakkak o bildiğimiz yün örgü patiklerden edinmem gerektiğini düşündüm, her yerde aradım,hiç bir yerde satılmıyor, semt pazarları dahil :( Sonra bir sürpriz! Annemin bir velisi bu patikleri örmüş, bizim kıza. Hediyesinin annemi değil de beni bu kadar sevindirdiğini bilse şaşırırdı sanırım kadıncağız, pek mutlu oldum... :)













* Yazmadım yazmadım Manas Destanı gibi post yazdım galiba... İşte ben, işte Terazi dengesizliğim... :) Son olarak bu küçücük ayakkabıcıklar da bir arkadaşımızın hediyesi bize...Çok şekerler ama sanırım 6 aylıkken kullanılacakları için ( e 6 aylık bebek yürümediğine göre ) belki bir fotoğraflık giyilecekler ama minik minik çok tatlılar diyorum ve şimdilik bu postu bitiriyorum...

5 yorum:

Maya ve Elya'nın annesi dedi ki...

selammm,
öncelikle ayakkabıları yürüyene kadar unut sakın giydirme, süs için bile olsa giydirme cünkü ayakları tam gelişmemiş oldugundan deformasyona sebebiyet veriyorlar:)
evet bir süre bir yere gidemiyorsun, ama sanslıysan annen ya da bakıcın olacaksa gidersin tabii ki ama ben uzuuuun bir süre hiçbişi yapamamıştım:)
harika bir doğum diliyorum sana, haberlerini bekliyoruzzz :)

yeliz dedi ki...

aramızda ne kadar az var, ben de 36. haftadayım, haftasonu 37. haftaya gireceğim ve henüz hastane çantası, bebeğim eşyalarının yıkanması ütülenmesi yapılmadı:( hem daha çok var nasılsa olur diyorum hem de ara ara böyle telaşlanıyorum. ben de patik çok, sana da gönderirim istersen:)

senem dedi ki...

Merhaba Tuğçe,

- Öncelikle, bir önceki posttaki göbek çok tatlı... doğumdan sonra göbek hemen unutuluveriyor, o yüzden şimdi tadını çıkartmaya bak.
- Ben de doğum yapmadan önce sanki doğumdan sonra tüm hayat duracak, ben bebekten başka hiçbirşeyle ilgilenemeyeğim diye düşünmüş ona göre davranmıştım ama öyle olmuyor. Tabi sinema, konser falan o tür şeyleri bir süre unut ama arkadaşlarla görüşülüyor. En azından onlar sana geliyorlar seni ve bebeği görmek için. Zaten bir kere gelince de tekrar tekrar gelmek istiyorlar, bebeklerin öyle bir cazibesi var. :- )
- Bebeklik kıyafetlerinin hepsi harika ama en çok mavi elbiseye bayıldım. Neva da benim bebeklik battaniyemi kullanıyor şimdi :- )
- Umarım Duru zamanı gelince tıpkı Defne Nil gibi kolaycacık ve sağlıkla geliverir dünyaya.

Adsız dedi ki...

Tuğçe merhaba;
Benim oğlum da babasinin yorganini kullanacak (tabi kullanmayacak aslinda, yorgan onermiyorlar ya, sadece süs hesabi)
Kıyafetlerin çok güzel gerçekten, kızında güle güle kullansın.
Aynen ben de bir sure hayat duracak modundayım, o yuzden bu son haftalarımda yapabildigim kadar çok plan yapiyorum.

Tuğçe dedi ki...

Tuğba'cığım merhaba,
Yürüyene kadar ayakkabı yok! Tamam:) Yazdıklarının ikisi de olmayacak, 'Bir sen,bir ben bir de bebek...' :) şeklinde bir ben, bir koca, bir de bebek olacağız ama bakalım umarım hayatımın fişi çekilmez 6 aylığına ya da pause a alınmaz diyelim :D
Bütün iyi dileklerin için çoOooOok ama çok teşekkürler.Bu iyi dilekler beni çok sevindiriyor, gerçekten!

Yelizcm merhaba,
Daha izine ayrılmadığın için bu işleri yapamaman çok normal,ilk etapta sadece hastane çıkışlarını ve işte ilk giyeceklerini,battaniyesini vs yıkasan yeterli bence...Ben de çok sonra giyilecek parçalara daha dokunmadım mesela.Patik de olur da sen bize boyoz göndersen daha iyi olur :)

Senemcim merhaba,
İltifatına teşekkürleer...İyi dileklerinin hepsine katılıyorum,inşallah doğum Seyhan ınki kadar kolaycacık olur diyorum,çok moral oluyor bu yazdıkların çok sağol.İyi ki varsın...

Merhaba Kiraaz,
İnsan hani ben de bu kadarcıkmışım, vay bee diyor içinden değil mi?.. ( eşin diyordur tabii sizde,yorgan O'nun ya :) yani tuhaf bir his )

Yeliz'e,sana,hepimize sağlıklı doğumlar diliyorum.

Ama işte son ana kadar da ne kadar çok şey sıkıştırsak bu son haftalara o kadar iyi galiba :)