3 Ekim 2009

Kınalı Kuzum

Yarın en sevdiğim arkadaşlarımdan biri evleniyor.Dün de kızkardeşi ve kuzeni kendisine sürpriz yapıp neredeyse bütün (kız) kuzenleri, arkadaşları, aile büyüklerini toplamışlar, Eminönünden kırmızı tüylü tepsi,eldivenler, örtüler almışlar, pullu pullu taçlara aynı renkte tüllerle duvaklar yapmışlar, envai çeşitle bir masa donatmışlar.



Ben önce gitmeyeyim diye düşündüm,hem hastayım aslında daha tam iyileşemedim, hem Duru'nun uyku saatine denk geliyor.Sonra bir cesaret aldım kuzuyu çıktım evden.Çıkmaya hazırlanırken yabancılamasın diye yüksek yüksek tepeleri söyledim; gelinimizde işe yaramadığı gibi Duru'ya da sökmedi, kıkır kıkır gülüyordu ben söyledikçe...(Komik söylüyorum galiba, allegro:))

Sonrası kucaklarda gezen, herkesi uzun uzun inceleyen, verdiğim kurabiyeyle olmayan dişlerini kaşıyan yani uykuya rağmen bana iyi katlanan kuzuma bir de kına yaktık, çabuk yıkadığımdan az biraz bir turunculuk oldu avucunda o kadar!En küçük misafir de biz değildik, ana kucağında 20 günlük bir melek daha varmış,tam yediden yetmişe bir topluluktu.



Eve girmek üzereyken kucağımda taşıdığım Durucuk bir baktım minik elleriyle kafamdan birşeyler çekiştiriyor...Hızlıca herkesle vedalaşıp,eve dönmekte acele edince, kafamda o duvakla gelmişim yolu :)

Allah bize akıl fikir versin :)

Hiç yorum yok: