2 Ekim 2009

Sseeess Sssees

Yazmadım. Yazmak istemedim bir süre. O sürede zaten hiçbirşey yapmak istemiyordum. İki belki üç hafta sürdü bu ruh halim. Kısaca depresyon teşhisi koyabilirim kendi kendime...İsteksizlik; yaşama karşı, herşeye karşı. Keyifsizlik. Hayatında hep varolan sorunların sana daha kocaman, daha aşılamaz görülmesi hali. Gelecekten umutsuzluk. İnsanlardan uzaklaşma isteği. Açmadım çoğu zaman bilgisayarımı da o günlerde, canım istemedi.

Sonradan düşününce farkettim ki genelde neşeliyken yazıyorum ben. Canım sıkkınken hiç içimden gelmiyor; şikayet etmeyi, söylenmeyi sevmem, yazarken de bu böyle...Aslında olağanüstü bir mutluluk sebebine de gerek yok, ama yine de 'bardak dolu' diyebildiğim anlar yazıyorum. (Hayat, hatırlarsan yazılarında daha bir enerji var aslında daha sakinsin gibi birşeyler söylemiştin ya, bak bu yüzden...)

Bir arkadaşım kendi blogunda bir yazı yazmış. Sitem etmiş birilerine verip veriştirmiş...Ben de biraz yazdıklarımı sorguladım, biraz dışarıdan bakmaya çalıştım.Ne kadar gerçeğiz, ne kadar sanal? Samimiyet? Bunları sorguladım...

Blog, blogger, blogspot...Ne zamandır var bu kavramlar...Uzun zamandır...5-6 yıldır. O zamanlarda bir blogum vardı, blogları okuyordum ama daha çok okuyordum, yazmak çok güçlü bir istek değildi bende...

Hamilelikte insan bir daha böyle hisseder miyim, bunları kaydetmek lazım gibi bir düşünceye sahip oluyor. O zamanı dondurmak, saklamak istiyorsun. Müthiş bir heyecan, bekleyiş, çok acayip bir süreç. Bir yandan da kafan hep çok karışık. O testler, bu testler...Yazdıkça, okudukça, paylaştıkça çoğalıyorsun; okudukların, seni okuyanlar deneyimler aynı - benzer olunca daha çok keyif veriyor bütün bu paylaşım...Anlam kazanıyor. Tanımıyorsun etmiyorsun ama ne kadar samimi o ilişki, ne kadar sıcak, ne kadar gerçek...Hayret ediyorsun.

Uzun lafın kısası, bu kadar uzun zamandır yazmadım; önce çok mutsuz günler geçiriyordum zaten içimden hiçbir şey yapmak gelmiyordu, canım çok sıkkındı. Sonra koskoca şehr-i İstanbul'u seller götürdü, blogspota bir haller oldu, tünellerden girip uğraşmadım. Sonra yazayım dedim, yazana kadar güncelliğini yitirdi sanki yazacaklarım; beğenmedim.Bu kadar ara verince paslanmışım fena halde...
Yazmadığımda merak edip soran herkese gerçekten teşekkürler!
Her ne kadar bu blogu ben yazsam da, düzenli okuyanlardan pek çoğunun Duru için takip ettiklerini çok iyi biliyorum. O yüzden son zamanlarda çektiğim fotoğraflardan bir kolaj ekliyorum.



9 yorum:

Ozguranne dedi ki...

Hoşgeldiniz der, Duru kızımızı öperim:)

Sen Gelince dedi ki...

Ne güzel resimler:))) Ve üzerinde oturduğu şey ne kadar ilginç...

mine dedi ki...

hosgeldın tugcecim..meraklanmaya baslamıstım..özlettin kendini ve durumu...bazen benımde yazamak ıstemedıgım gunler oldu..arada oluyor işte canım..seni tekrar görmek cok ama cok güzel...arayı uzatma emi..cok öptüm..

kuzunun annesi dedi ki...

Özlettiniz kendinizi ana-kız gerçektende , umarım artık daha iyi hissediyorsundur , ruh haliyetini bildiğimden fazla dürtmek istemedim bende .

Yazılar deli-dolu bazen , ama sen çok naif ve hanfendi bir kızsın demiştim galiba :)))

Severim o Duruyu ben, 2. resmede bayıldım . Oturak nerden George ? Ben bunu görmüştüm gene y.dışı sitelerden birinde sanki?

yeliz dedi ki...

özlemişim... sen nasıl arkadaşının yazısının ardından sorgulama ihtiyacı hissettiysen ben de aynı hise büründüm bi an. gerçekten ne kadar gerçeğiz ne kadar sanal... elbette her ince detay paylaşılamıyor yazılarda, türlü sebepler var. Ama yine de bu sanal alemde kendimizden çok farklı değiliz be tuğçecim... belki senin gibi sadece keyifli olduğumuz zamanları yazdığımızda neşeli veya mızmızlandığımızda yazılarımızda mızmız bir imaj çiziyor olabiliriz, yani insan bir bilgisayarın ekranından ne kadar tanınabiliyorsa o kadar işte... bak bu yüzden ben hepinizle tanışmak istiyorum. Laf aramızda ben de hayat gibi düşünüyorum, yazılarında coşku neşe var senin:)
duru nefis bir bebek bu arada, iyi ki koymuşsun fotolarını dönüp dönüp bakıyorum:)

a.y. dedi ki...

Hoşgeldiniz:) Oturak güzelmiş. Duru'cuk sevmişte belli ki:) Oruh halleri hepimizin yakasını tutveriyor zaman zaman önemli olan tutup yakandan atabilmeyi başarmak. Ne güzel ki atmışsın bi kenara:)

Tuğçe dedi ki...

@Özgür:Hoşbulduk!
@Sen Gelince: Teşekkürler!
@Mine: Çok sağol Mine! Tamam! Ben de sizi!
@Kuzunun Annesi: Evet, daha iyiyim sağol Hayatım :)
George senden de hiçbirşey kaçmıyor!Bir sen :P bir Hülya zaten...
Anlatırım da yeni BabyBanz diyeyim sen anla :)
@Yeliz:Evet, biz ne/nasıl yazıyorsak öyleyiz.Hayır '..mış' gibi yapmaya kimin ne ihtiyacı var,değil mi?Ama bütün detaylarıyla her yaşadığını aktarmanın da imkanı var mı yok!
Samimiyet olmasa görüştüğümüzde bu kadar çok konuşacak şeyimiz olur muydu mesela?
Evet sanalız ama çok gerçeğiz! :)
Öpüyorum seni Yelizciğim...
@Anne yazar:Teşekkürler...Çok şükür:)

sevil dedi ki...

Hoşgeldinniizzz!!! hayır olsun Tuğçecim umarım atlatmışsındır. Bu arada epeydir yoktun takip edememişsin biz eğer becerebilirek kiraz sevdası, kuzeytan ve biz oyun grubu kuruyoruz ve 17 ekmde bir aksilik olmazsa toplanmak istiyoruz. Seni ve Duru kızımızıda görmek onunlada oynamak isterim:)

barkan dedi ki...

yeni resim koysana kardeşşş

bu arada ben de bi yere konferansa gittim geldim. okyanus aştım gene. havalimanının kodu ORD bakalım hatırlayabilecek misin?